2 Kasım 2022 Çarşamba

Ya cennetse hâlâ, cehennem sandığım yer


 

 Ayaklarım beni buraya sürüklemişti. Engel mi olamadım yoksa engel olmak mı istemedim? Bilmiyorum, ancak şimdi burada oturuyorum. Burası hem cennet hem cehennem... Ağaçların meyvasıyla cennet, kırık dallarıyla cehennem; güllerle cennet, güllerin dikeniyle cehennem; görkemli gölüyle cennet, gittikçe kurumasıyla cehennem... Burası hem cennet hem cehennem.

Bir zamanlar buradayken kışın dondurucu soğunu hissetmezdim, üşümek ne hoştu o zamanlar. Şimdi baharın serinliği üşütüyor beni, donacak gibi oluyorum. 

Bu sessizlik huzurken bir zamanlar, şimdi cehennem azabı. Kuşlar da lâl olmuş; sessizce köşelerine çekilmiş, kaçmışlardır bu cehennemden. Peki ne işim var şimdi bu cehennem de? Ya cennetse hâlâ, cehennem sandığım yer.

Bekliyorum. Beklemenin acısını bekleyen bilir. Bekledikçe sarıldığın umudun eridiğini hissetmek, nasıl anlatabilirim ki?

İlkbaharın ilk günüydü, buradan geçerken uğramıştım. O zamanlar cennet bahçesiydi; kırık dal yoktu, güllerin dikeni hoş görünür, göl en güzel halini almıştı. O zamanlar kuşlar buraları ezgili cıvıltılarıyla donatırdı. Sessizlik huzurun kalbiydi. O gün gözlerim bir yöne çevrildi ve bir daha o yönden ayrılmadı. Sana. Dokunduğun her yer cennet bahçesine dönüyordu, burayı da cennete çevirmiştin.

Gittin, bir daha gelmedin. Ve bir gün hiç beklenmedik bir zaman da geldin. Zaten bazı şeyler hiç beklenmedik zaman da karşımıza çıkar, öyle değil mi? 

Şimdi söyler misin

Burası cennet mi yoksa cehennem mi? 





1 yorum:

Sen Benim Gizim

 'Ruhum ruhuna kenetlendi' Yürek hasretinle kurudu Gelsen görsen içimi Sen benim gizim Sen benim gizli yaram Yalnızlığın ıssızlığı ü...